Milletvekili pozisyonu, sunulan ayrıcalıkları hariç tutarsak tamamen etkisiz eleman, piyon. Gerçek bu maalesef. Caucus’larımız, parlamento gruplarımız yok – milletvekilleri parti genel başkanları ne derse onu yapıyorlar. Ben şu ana kadar hiçbir milletvekilinin sakinlerini temsil ettiği şehirde ofis açtığını, kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü görmedim. Elbette bazı vekiller halkın sorunlarını meclise yatırıyorlar; ama kurumsallık yok.
Bu pozisyonu bırakıp gidip belediye başkanı olanlar var. Protokole göre milletvekili, belediye başkanından çok daha yüksek bir pozisyon fakat aynı anda yüzlerce, binlerce çalışanı ve milyonlarca $’ı olan kurumları yönetmek, parlamentoda genel başkanın ne derse onu yapmaktan çok daha cazip geliyor.
Meclisin saygınlığını yeniden elde etmesi için çift meclis sistemine geçilmesi ve gensoru gibi soruşturma mekaniklerinin yeniden entegre edilmesi bir zorunluluk. Elbette halkın aynı zamanda temsilcileri hakkında bilinçlenmesi, tanıması ve taleplerini sürekli iletmesi; milletvekilini tıpkı gölge kabine gibi ne yapıp ne yapmadığını denetlemesi gerekiyor.
Parlamento seçimlerinde oylar milletvekiline değil, partiye veriliyor – belediye seçimlerinde ise önceki belediye başkanının performansı gayet etkili; kırk yıldır CHP’de olan bir il rahatlıkla MHP’ye geçebiliyor. Buradan da milletvekillerinin halka uzak oldukları sonucuna varıyoruz.
BthnxL on
Olmadı ki hiç.
DamnToTheCensorship on
Hayır. 23 Nisan’da koltuğa oturan çocuğa “Artık başbakan sensin astığın astık, kestiğin kestik” denilen yer burası. Zihniyet böyle zaten Anayasa Mahkemesi’ni sallayan da yok artık vakti gelince YSK’yı sallayacaklarının da garantisi yoktur.
fairyofthenile on
Meclisin saygınlığı tavanına çiğ köfte atıldığı gün çoktan bitmişti bize de ancak bu hali kaldı bence hahaha.
Early_fisher on
Türkiye’de ınsanların anayasa mahkemesi kararlarını uygulamama eylemini gerçekleştirerek meşrutiyetini yitirmiş bir hükümet tarafından yönetildiğinin farkına varabilmesi için görsel efektleriyle birlikte meclis kavgası gerekiyordu. İyi ki olmuş diyorum. Hani klişe bir söz vardır ya, söz milletin diye, oradayız işte tam gaz devam.
timeschangeaxl on
Uzun uzun yazmaya gerek yok. Meclisten bir bok olmaz. Direkt monarşiye geçsek bir fark olacak mı merak ediyorum 😀
Sosoion on
En hızlı Türkiye’de çürüyor ama Sadece Türkiye’ye özgü değil. Her yerde benzer eğilimler var. Dünyanın daha iyi bir gelecek için isyan edecek kitleleri kalmadığından beri bu iş böyle.
Huwkos on
Ülkede saygımı kaldı
skinnymukbanger on
Hiç yoktu 🤡 insanların düzen içinde yaşaması için insan eliyle oluşturulmuş kavramların kutsallaştırılması bana mantıklı gelmiyor, bunlar amaç değil araç, illa kutsal olan bir şey varsa o da insan hakkıdır, meclisin kuruluş amacı ve meclistekilerin görevi kutsal olan bu insan haklarını temin etmek ve korumaktır.
end_my_suffering44 on
Saygınlığı kalmayalı baya oldu. Sadece mecliste görmüş oldunuz
Curious-Astronaut-26 on
acaba hangisi kazandı kavgayı
Haunting-Ask-87 on
Saygınlığı bırak işlevi bile yok.
RaideNbeyaz on
Halk kendi eliyle tüm gücü tek bir adama verdi. Türliyedeki bürokratlar ve kurumlar gücü anayasadan almıyorlar, o tek adama güveniyorlar
RecognitionEven6916 on
Adı üstünde milletin vekili bunlar. Ne dersen de halkın aynası.
15 Comments
Milletvekili pozisyonu, sunulan ayrıcalıkları hariç tutarsak tamamen etkisiz eleman, piyon. Gerçek bu maalesef. Caucus’larımız, parlamento gruplarımız yok – milletvekilleri parti genel başkanları ne derse onu yapıyorlar. Ben şu ana kadar hiçbir milletvekilinin sakinlerini temsil ettiği şehirde ofis açtığını, kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü görmedim. Elbette bazı vekiller halkın sorunlarını meclise yatırıyorlar; ama kurumsallık yok.
Bu pozisyonu bırakıp gidip belediye başkanı olanlar var. Protokole göre milletvekili, belediye başkanından çok daha yüksek bir pozisyon fakat aynı anda yüzlerce, binlerce çalışanı ve milyonlarca $’ı olan kurumları yönetmek, parlamentoda genel başkanın ne derse onu yapmaktan çok daha cazip geliyor.
Meclisin saygınlığını yeniden elde etmesi için çift meclis sistemine geçilmesi ve gensoru gibi soruşturma mekaniklerinin yeniden entegre edilmesi bir zorunluluk. Elbette halkın aynı zamanda temsilcileri hakkında bilinçlenmesi, tanıması ve taleplerini sürekli iletmesi; milletvekilini tıpkı gölge kabine gibi ne yapıp ne yapmadığını denetlemesi gerekiyor.
Parlamento seçimlerinde oylar milletvekiline değil, partiye veriliyor – belediye seçimlerinde ise önceki belediye başkanının performansı gayet etkili; kırk yıldır CHP’de olan bir il rahatlıkla MHP’ye geçebiliyor. Buradan da milletvekillerinin halka uzak oldukları sonucuna varıyoruz.
Olmadı ki hiç.
Hayır. 23 Nisan’da koltuğa oturan çocuğa “Artık başbakan sensin astığın astık, kestiğin kestik” denilen yer burası. Zihniyet böyle zaten Anayasa Mahkemesi’ni sallayan da yok artık vakti gelince YSK’yı sallayacaklarının da garantisi yoktur.
Meclisin saygınlığı tavanına çiğ köfte atıldığı gün çoktan bitmişti bize de ancak bu hali kaldı bence hahaha.
Türkiye’de ınsanların anayasa mahkemesi kararlarını uygulamama eylemini gerçekleştirerek meşrutiyetini yitirmiş bir hükümet tarafından yönetildiğinin farkına varabilmesi için görsel efektleriyle birlikte meclis kavgası gerekiyordu. İyi ki olmuş diyorum. Hani klişe bir söz vardır ya, söz milletin diye, oradayız işte tam gaz devam.
Uzun uzun yazmaya gerek yok. Meclisten bir bok olmaz. Direkt monarşiye geçsek bir fark olacak mı merak ediyorum 😀
En hızlı Türkiye’de çürüyor ama Sadece Türkiye’ye özgü değil. Her yerde benzer eğilimler var. Dünyanın daha iyi bir gelecek için isyan edecek kitleleri kalmadığından beri bu iş böyle.
Ülkede saygımı kaldı
Hiç yoktu 🤡 insanların düzen içinde yaşaması için insan eliyle oluşturulmuş kavramların kutsallaştırılması bana mantıklı gelmiyor, bunlar amaç değil araç, illa kutsal olan bir şey varsa o da insan hakkıdır, meclisin kuruluş amacı ve meclistekilerin görevi kutsal olan bu insan haklarını temin etmek ve korumaktır.
Saygınlığı kalmayalı baya oldu. Sadece mecliste görmüş oldunuz
acaba hangisi kazandı kavgayı
Saygınlığı bırak işlevi bile yok.
Halk kendi eliyle tüm gücü tek bir adama verdi. Türliyedeki bürokratlar ve kurumlar gücü anayasadan almıyorlar, o tek adama güveniyorlar
Adı üstünde milletin vekili bunlar. Ne dersen de halkın aynası.
Oruspu evlatları rezil ettiler bizi Dünyaya