Do you think people in our country question it? If not, why?

https://i.redd.it/1xmjtj7006vd1.jpeg

Posted by xdaremox

21 Comments

  1. _ePluribusUnum_1776 on

    Sorgulamıyorlar. Kültür maalesef sorgulamaya karşı. Gidin en Kemalist boomer’a “Atatürk’e katılıyorum: Kur’an denilen sözde kutsal kitap gökten indiği sanılan bir dogmadır sadece” deyin, alnınızı karışlar ve Atatürk’ün müslüman olmadığını içselleştiremez. Maalesef 1,000 yıllık İslamizm Türk kültürünün içine etti ve kültürün baştan sona değişmesi lazım insanların sorgulayabilmeleri için. 

  2. Gerçek anlamda her şeyi sorgulayabilen bireylerin sayısı az bence. Toplumun üzerindeki en büyük iki tabu din ve devlet. Dini sorgulayan bazıları devleti daha da kutsallaştırarak komfor alanlarından tam çıkmıyor. Aynı şekilde devleti sorgulayanlar da dine aşırı sarılabiliyor. Ne zaman insanlar sorgulama aşamasını geçip bir şeyleri değiştirmeye çalışsa darbeler olan bir geçmişimiz de var. E tepemizde de 22 yıllık bir iktidar var. Çoğu insan sorgulama işinden tamamen vazgeçip hayatta kalmaya odaklanıyor artık.

  3. Bizim insanlarımız diğer milletlere göre daha çok sorguluyor ama genelde bu komplo teorileriyle geçiyor. Ancak bizim insanımızda diğer milletlerde olmayan bir şey var. O da “önce biri boynunu uzatsın bakalım giyotin boynunu kesecek mi? Kesmezse biz de sesimizi çıkarır boynumuzu uzatırız” bu yüzden bizim ülkemizde protesto veya eylemle sistem değişmez.

  4. intithegodofsun on

    insanlarin sorgulayabilmesi için önce farkindalik ve bilinç lazim bu toplumda ikisi de yok

  5. Feisty-Flamingo-1809 on

    soru çok geniş sorulmuş ama geniş olarak cevaplanabilir sorgulamıyor, neden? çünkü gerek yok.

  6. Honest-Republic-1706 on

    Sorgulamak için “durmak” gerekir. İnsan durduğunda düşünmeye başlar. “Durup düşünmek” deyimini boşa söylememişler. Bizim toplumun ne yaptığını azıcık gözlemleyerek anlayabilirsiniz.

  7. Face_Electronic on

    Konfor alanının rahatlığı(1), hâli hazırda zaten bildiklerinin yarını görecek kadar kendisine yetmesi(2), sorgulamaya/yeni bilgiyi edinmeye zamanının olmaması(3), modaya uymanın kolaylığı(4) gibi sebeplerden dolayı sorgulamadığını düşünüyorum ki zaten sorgulamıyor.

    Bir- Konfor alanından çıkmaz çünkü yeni bilgiyi edinmek uğraş ister. Önce bir eksiğinin olduğu fark edecek, bunu kabullenecek, ardından bu eksiğini nasıl kapatacağına dair arayışa girecek. Bu arayıştan sonra önüne çıkan bilgi veya bilgileri kabullenmesi, sindirmesi ve içselleştirmesi lazım. Bu yeni bilgi, kişinin ahlaki ve toplumsal değerlerine ters bir durum ortaya çıkarıyorsa kabullenme süreci uzar veya kesintiye uğrar. Zihinsel olarak uğraştırıcı ve yorucudur. Bu durum bedensel olarak da etki gösterebilir. Eski bilgiye geri dönüş daha kolay bir yol olarak gözükür. Zaten bu zamana kadar onunla yaşamıştır, onu biliyordur.

    İki- En nihayetinde ilkel amaçlarımız (hayatta kalma ve üremek) doğrultusunda hayatlarımızı devam ettirdiğimiz ortada. Bu konuda farklı düşünen biri yoktur muhtemelen (hayatın anlamsızlığı düşüncesi, intihara meyilli olmak, depresyon, çocuk sahibi olmama isteği vb durumlar/düşünceler başka tarz konular. Basit düzeyden bahsediyorum). Güncel olarak asgari ücret kazanan bir insan(A) da, 100bin dolar kazanan bir insan(B) da bu her iki amacı gerçekleştirebilir. A elbette ki hayatta kalma konusunda zorlanacaktır ama basit seviyedeki bilgileri (bıçak keser, çok yüksek bir yerden atlarsam ölürüm, yemek yemezsem ve su içmezsem hayatım sona erer vb) bilmesi sayesinde amacını uzunca bir süre gerçekleştirebilir. Üreme konusunda da A’nın B’nin seviyesine gelme gibi bir zorunluluğu yok. A gücü yettiğince üreyebilir. 1 tane çocuk bile amacını gerçekleştirmeye yeter. Velhasıl kelam, A, B’nin entelektüel/teknik/iş bilgisine sahip olmak zorunda değil. Penisin vajinaya girip spermlerin gerekli yere ulaşması gerektiğini ve bıçağın kesici özelliğe sahip olduğunu bilmesi hayattaki nihai amacını gerçekleştirmesine yeter.

    Üç- Ülkemiz açısından, durumu en net açıklayabilen madde budur, yanılmıyorsam. Sektöre göre değişiklik göstermekle birlikte işçilerin olağanüstü büyük çoğunluğu +10 saatin üzerinde üretim yapıyor. Bu üretim sürecinde harcadığı zamanın dışında bir de yolda harcadığı zaman var. Bu da gününün yarısını evin dışında, bir şeylere kafa yorarak veya fizik gücü ile bedenini yorarak harcadığını gösterir. 8 saat de uyuduğunu varsaydığımız zaman elimize 3-4 saatlik bir süre kalıyor. Bu süre içerisinde bireysel ihtiyaçlarını giderecek, kendisine veya varsa ailesine zaman ayıracak. Tabu seviyesindeki bir normu sorgulamasını ve zihninde bunun tartışmasını yapmasını beklemek haksızlık olur. Basit olarak kabul edebileceğim herhangi yeni bir bilgiyi de sorgulamasını ve kendine katması beklemek bence pek makul değil. İkinci madde ile bağlantılı olarak zaten hayatı bir şekilde devam ediyor hem de buna ayıracak verimli bir zamanı yok.

    Dört- Birinci madde ile ilişki olarak gösterilebilir. Sosyal canlılar olarak istesek de istemesek de diğer insanlarla iletişim kurmak zorunda kalırız. İletişim kurmak istediğimiz zamanlarda bile bunu yapmak zorundayız çünkü birbirimize muhtaç durumda kaldığımız birçok an olur. Zorunluluktan doğan bu etkileşim sırasında -veya daha uzun soluklu düşünürsek yaşamımız boyunca- istediğimizi elde etmek (ürün almak, destek görmek, dışlanmamak) için toplumun diğer üyeleriyle aramızı iyi tutmak isteriz. Onlar ne düşünüyorsa veya neyi doğru olarak kabul ediyorsa biz de öyle düşünürüz veya doğru kabul ederiz. Toplum C’nin doğru olduğuna inanıyorsa biz de C’yi doğru olduğunu kabulleniriz. Muhtemelen de C’nin doğru olduğuna içten bir şekilde inanırız. Moda, güvenli ve rahat olanı bize gösterir. Modaya uymayanlar, yani aykırı davrananlar gündelik yaşamın herhangi bir anında zorluk yaşamaya daha yakındırlar. Modaya uyan insanın böyle bir sıkıntısı olmaz. Marangoz, doktor, sanayi ustası, fayans ustası her neye inanıyorsa veya her neyin doğru olduğunu düşünüyorsa o da ona inanıyor veya doğru olduğunu düşünüyordur.

  8. Hayır ve sorgulasalar bile uzun süre değil, ekonomik durum

    İnsanlar önce temel ihtiyaçlarını gidermeli ki boş zamanları olsun. Şu an içinde olduğunuz durumda insanlar ne temel ihtiyaçlarını giderebiliyor ne de fazla boş zaman bulabiliyor.

    Asgari ücretle haftada 6 gün çalışan bir birey ne kadar sorguluyabilir? Belki durumundan şikayet eder ama fazla ileri gidemez.

    O yüzden ben bu krizin bilinçli olduğunu düşünüyorum.

  9. False_Cricket3303 on

    Sorgulasalar sizce bu millet müslüman olur mu bi’ onu düşünün. Sorgulasalar o kitabı açıp okurlar bi’ kere. Sorgulayıp ta müslüman olana saygım vardır fakat daha doğrulamadığın anadan babandan kalmış inancı devam ettiriyorsun bu sadece bi’ örnek. Ülkede parti tutmak kavramı var ve yeni oy verecek her nesil genelde anasına babasına daha fazla yatkın oluyor, daha fazla lafa gerek yok sanırım. Kıbrıstan Türkiyeye geldiğimde siyasi iklimin Türkiyede cehennem olduğunu her seferinde yineden hatırlıyorum. Sorgulamayanı aç bırakarak sorgulatabilirsin belki ki bazıları böyle böyle fikrini değiştirdi.

  10. Future-Heart-298 on

    Sorgulamıyor. Tabii bu cevaba sebep olan bir sürü parametre var. En basitinden, insanlar olarak sorgulamayı yanlış algılıyoruz. Sorgulamayı “sadece” akıl süzgecinden geçirme olarak düşünüyoruz ama sorgulama, araştırma yapılması ve konu üzerinde en azından adamakıllı bir bilgi birikiminin olması gereken bir şey. Bir de bizim kültürümüze bu durumun işlenmesi durumu var. Tarikatından tut, politikacısına, oradan “sorgulayın” diyen kişiye kadar herkesin ortaklaşarak oluşturduğu bir kültür bu. Mesela idol kavramı bizim için önemlidir. İnsanların görüşü savunma sebebi, görüşten çok idol olarak belirlediği kişidir. Bir de bir sürü olaydan dolayı toplumsal bir depresyon sorunu var. Daha çok olay var da hem üşendim hem yazıyı aklımda tasarlamadan yazdığım için çok havada kalır. (Moral bozucu bir konuya değinildiği için, konudan alakasız belki morali iyi yönde etkiler diye goofy bir fotoğraf hoş olur diye düşündüm :p)

    https://preview.redd.it/a4vrpgjjr6vd1.png?width=720&format=pjpg&auto=webp&s=00e76052ea268a2adf6f550018dc2148f5f41892

  11. Çok bileni çok s*kerler diyen biri de çıkar elbet o yüzden körpelerin aq sana bişey olmasın

  12. Türkiye, kollektif toplumun sorgulayan kısmını 2010’lardan beri ***brain drain*** (bir tür beyin göçü) yüzünden kaybediyor.

  13. great_username2708 on

    Ülkemizde insanlar yeterince sorgulamıyor çünkü birileri böyle istiyor biz ne kadar sorgulamazsak ve itaat edersek onlar da dozu arttırıyor. Eğitim sistemimiz bizim sorgulamamızı istemiyor aksine bizi köleleştirmeyi hedefliyor. Bu günlerde basına bakın haberleri inceleyin kaç tanesi doğru? Genel olarak doğru olan haberlerde bile küçük ekleme çıkarmalar ile konu çarpıtılıyor. Bizi kurtaracak olan AKP, MHP, ZP, CHP değildir. Onların zaten bizi kurtarma gibi bir amacı da yoktur. Bizim kendi gücümüzün farkına varmamız lazım, en çok çalışan olan biz sıradan halk aynı zamanda en çok zorluğu da çekiyor, temsil edilmiyor, yoksulluğa terk ediliyoruz. Gerçekten halkın bir anda kendi kendine aydınlamasını beklemek bir de böyle bir olay gerçekleşmeyince onlara hakaretler savurmak tamamen yanlıştır. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak önce yaşadığımız durumu ve bu durumun çözümlerini halka duyurmalıyız. Doğal olarak bu durum oldukça zor çünkü ifade özgürlüğü sadece iktidar ve bir avuç yandaşının elinde, bu yüzden elimizdeki imkanları iyi kullanmayı bilmeli, cesaretli ve sabırlı olmalıyız. Yani soruna kısaca cevabım bu:”Çünkü ülkede bundan menfaatleri olanlar istemiyor.”

  14. tum yorumlari ve okudum ve gayet guzel noktalara deginmissiniz. sunu eklemek isterim: “sorgulama” baglaminda egitim ve cevresel (aileyi de buna dahil ediyorum) faktorler kadar yalniz kalamamak da bir sorun (ki bunu da cevresel faktorlere dahil edebiliriz, zira yalnizligin faydasi zararli bir cevreye maruz kalmamak). cogu turk cocugunun tek basina kalacak luksu yok. finansal imkansizliktan oturu aileleriyle kalmak zorundalar ve surekli baskalariyla yasamak insani uyusturuyor; hele ki aile ise. insanin beyni yalnizken ne kadar calisiyorsa, yaninda surekli insanlar varken calismiyor (bu kadar basit degil tabii). dolayisiyla bu yalniz kalamama sorunu turk halkinin buyuyememesinin en buyuk sebeplerinden biri.

    evde surekli bir ses veya hareket varken “sorgulama” yapamazsiniz. alternatifiniz de zaten toplu tasima araclari gibi balik istifi yerler. her gece parka mi gideceksiniz? yalniz kalamadikca ne sorgulama yapabilirsiniz, ne sanat uretebilirsiniz, ne de diger insani gelistiren ugraslarda bulunabilirsiniz. finansal olarak mumkun oldugunda evden ayrilmanin bir sebebi var.