The Presidential Memorandum, which foresees the Turkish Armed Forces to serve in Somalia for 2 years, was accepted in the Turkish Grand National Assembly the other day. The memorandum, signed by President Recep Tayyip Erdoğan and sent to the Presidency of the Turkish Grand National Assembly, stated that within the scope of the agreements in force between Turkey and Somalia, training, assistance and consultancy activities aimed at ensuring security and stability in Somalia are ongoing, and that support has been provided for over 10 years together with the international community to ensure that Somali defense and security forces are restructured and reach the capacity to “fight terrorism.”
Located on the eastern tip of Africa, Somalia is home to Turkey’s largest overseas military base. The TURKSOM Military Training Base was officially opened on September 30, 2017, with a ceremony chaired by then Chief of General Staff Hulusi Akar and Somali Prime Minister Hasan Ali Haire. Construction of the base took two years and cost approximately $50 million.
Turkey has a military presence in more than 10 countries on three continents: Asia, Africa and Europe. While Turkey has assigned soldiers to Iraq, Syria, Qatar, Somalia, TRNC and Libya on its own initiative, excluding the United Nations (UN) and NATO missions, Somalia should also be added as a special topic in addition to the well-known intense interest in the TRNC and Syria.
As relations with Somalia developed rapidly after Erdoğan’s visit in 2011 as prime minister, Turkey’s military presence increased in parallel and became almost permanent.
While Osman Kavala is being persistently kept in prison by being associated with ‘Soros’ over and over again, without any regard for international law, Soros’ words in his speech at Sabancı University on March 2, 2002, “Turkey’s best export product is the army” seem to be operating as a covert government policy.
When discussing the reasons for such an anchoring in Somalia, the political dimension of the issue cannot be understood correctly without looking at the economic dimension. In other words, whenever you have difficulty understanding the issue, you will call for the Marxist method to help.
When you look at the ‘Turkish-Somali Business Council’ page on the internet, you see the following names as the Executive Board:
- “Ahmet Sami İşler (President) Albayrak Tourism Travel Construction Trade Inc.
- Levent Güngör (Member) Albayrak Group of Companies
- Trabzon Port Management Inc.
- Levent Özyurt (Member) Özyurt Mining Construction Industry and Trade Inc.
- Salim Metin (Member) Corbus Steel Industry and Trade Inc.
Well A business council profile related to the Palace. In the July 2022 Somali Information Note on the page, we come across the following information under the title ‘Turkey-Somalia Trade’: “In trade between Turkey and Somalia, Turkey is generally a net exporter. While Turkey’s exports to Somalia were below 100 million USD before 2016, they increased to 126 million USD this year. In the following period, they continued to increase and rose to 355 million USD in 2021. In other words, Turkey’s exports to Somalia have increased by 196 percent in the last 6 years. In the first 5 months of 2022, exports to Somalia increased by 29 percent compared to the same period of the previous year, reaching 156 million USD.”
In other words, while we say that we are providing training to Somali soldiers and ‘protecting them from pirates’, the subtext also mentions an export that has increased by 196 percent in the last six years as of 2022. Just because the government spokespeople in Turkey constantly talk about the ‘national economy’, don’t think that this export income goes into the pockets of the people in Turkey. Think of this as the skill of the bosses close to the government to pay zero taxes while increasing their profits, which is featured in the headline news of our newspaper and brought to the Parliament. While minimum wage workers and laborers are condemned to the hunger threshold and retirees are condemned to monthly salaries that can only be called ‘social assistance’, names close to the government are making more money in Somalia, as they do in Turkey.
For example, when we go to the Trabzon Port Operations page belonging to the Albayraklar Group of Companies, the following is stated under the title “Mogadishu Port”: “Having a strategic location in East Africa, Mogadishu Port is Somalia’s only and largest port opening up to the world. In accordance with the agreement made with the Somali government in 2014, the Albayrak Group acquired the port’s operating rights for 20 years. After the port was taken over, it was developed with modern equipment along with many infrastructure developments. With the second phase investments, the capacity and business volume of Mogadishu Port will increase significantly, and service quality will continue to improve.” In other words, things are going well for Albayraklar.
Meanwhile, let us also recall that in recent months, news has emerged that the formation called the Syrian National Army, under the command and control of Turkey, has sent mercenaries to Niger, Burkina Faso and Nigeria. In Turkey, the poor who cannot make ends meet with their salaries should be proud to watch the news “We are even training Somalia’s soldiers” on the state television, financed by their own taxes, and be happy with their export revenues (!) That’s enough for them! Because, as the President said, the rest is ‘hostility towards capital’!
Source: What does Turkey’s presence in Somalia bring to anyone? – Fatih Polat – Evrensel
Türkiye’nin Somali’deki varlığı kime ne kazandırıyor?
byu/Plane_File8536 inTurkey
Posted by Plane_File8536
13 Comments
Bu haberin altına subun kadrolu memurları, endişeli muhafazakar sözde seküler muhalifler uğramayacaktır. 🙂
Jeopolitik olarak gayet karlı. Fransa ve batı ülkeleri Afrika’daki yerini kaybettikçe yerlerine Çin, Rusya ve Türkiye geçiyor. Bu Afrika ülkeleri geliştikçe de daha çok ticaret yaptıkları ülkeler bu kendilerine destek veren ülkeler olacak. Jopolitik nüfuz anlamında da gayet iyi, örneğin Türkiye’nin bu alandaki rakiplerinden birisi BAE buradaki Türk varlığından rahatsız. Sırf bugünün AKP’sine yarayıp vergisiz ihracat yapacakları bir şey değil. Vergi vermeyen şirketler zaten Somali’den bağımsız olarak başlı başına bir sorun.
**”Türkiye’nin Asya, Afrika ve Avrupa olmak üzere üç kıtada 10’dan fazla ülkede askeri varlığı bulunuyor.**”
Ahtapot gibi yayılmışlar, bu kolay yönetilebilir bir şey değil, büyük risk.
Çok faydası var. Mesela hükumet sanki uluslararası bir güç gibi davranabiliyor; dışişleri bakanı kendisini önemli hissedebiliyor; ara sıra çıkan haberler, açlıktan midesi guruldayan kesimde milli gurur uyandırıyor!
Bunların hepsi önemli konular. Mesela gündem çok fazla ekonomi, eğitim, sağlık gibi önemsiz konulara odaklandığında gündemi değiştirmeye de yardımcı oluyor.
Bu konuda gerçi gazze, israil, kıbrıs ve kuzey ırak da çok işe yarıyor ama bunlar epey riskli.
En güzeli de dış politikada maymun olduğumuzu görmek istemeyen, fidan-kalın güzellemesi yapan güya muhalif ama dangalak kesimin de gazını alıyor.
Atalarımıxın dediği gibi süper boktan şeyler bunlar işte.
Türkiye’nin bir gücünün olması Türk şirketlerinin orda zenginleşiyor olması iyi bir şey bence
Ama bence şu günlerde ümmetçilik Türkiye’nin ana politikası haline geldiğinden Afrika politikası boktan bir hal almaya başladı. Bazı üniversitelerin burs ayağına ülkeye Afrikalı doldurması,
En kötüsü somali cumhurbaşkanı oğlunun ülkemizde cinayete karışıp kaçması ve Türkiye’nin bununla ilgili hiç bir şey yapmaması.
Bu gibi olaylar Türkiye’nin afrika politikasının rasyonellikten uzak tamamen ümmetçilik gibi saçmalıklar üzerinden ilerlediğini gösteriyor
Halka bir katlısı yok ama 5li çete ve saz arkadaşlarına büyük katkıları olacak.
Bu savunulan fikirle verilen verilerin uyuşmadığı garip bir yazı.
> “Türkiye ile Somali arasındaki ticarette genellikle Türkiye net ihracatçı konumunda bulunmaktadır. Türkiye’nin Somali’ye ihracatı 2016 yılı öncesi 100 milyon USD altında iken bu yılda 126 milyon USD’ye yükselmiştir. Takip eden dönemde ise artış göstermeye devam etmiş ve 2021 yılında 355 milyon USD’ye yükselmiştir. Başka bir deyişle, Türkiye’nin Somali’ye ihracatı son 6 yılda yüzde 196 artmıştır. 2022 yılının ilk 5 ayında Somali’ye olan ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 29 artarak 156 milyon USD’ye yükselmiştir.”
> Yani Somali’nin askerlerine eğitim veriyor ve ‘korsanlardan koruyoruz’ derken alt metinde de 2022 yılı itibariyle son altı yılda yüzde 196 artan bir ihracattan bahsediliyor. Türkiye’de iktidar sözcüleri sürekli ‘milli ekonomi’den söz ediyor diye bu ihracat gelirinin Türkiye’de milletin cebine girdiği sanılmasın. Gazetemizin manşet haberlerinde yer alan ve Meclise de taşınan, iktidara yakın patronların karlarını katlarken, sıfır vergi ödeme maharetleri gibi düşünün bunu da. Asgari ücretli işçi ve emekçi açlık sınırına, emekliler ise adına ancak ‘sosyal yardım’ denilebilecek aylıklara mahkum edilirken, iktidara yakın isimler Türkiye’de olduğu gibi Somali’de de karlarına kar katıyor.
Eğer Türkiye-Somali ticareti yazıda iddia edildiği gibi Türkiye’nin oradaki askeri varlığı yüzünden artıyorsa bu Türkiye için yararlı bir şeydir. Ticaret sıfır toplamlı bir oyun olmadığı için hatta Somali için de yararlıdır. Yani Türkiye’nin bundan yararlanması için oradaki tüm ticaretin yüzde yüz vergilendirilmesi gerekmez. Bu ticaretin yarattığı işler ve ülkeye giren para zaten ticaretin ana yararıdır. Bunun vergilendirilmesi bu ikisine olabildiğince az zarar vererek ancak olumlu olarak görülebilir. Vergi, ticaretin veya genel olarak ekonominin son amacı değildir ve olmamalıdır da. Sanırım yazının yazarını tatmin etmenin tek yolu haraçgüzâr Somali’den haraç alıp bunu eşit bir şekilde tüm Türk vatandaşlarına dağıtmak.
Ihracatdan gelir sagliyor. Verilere göre 2022’de Ihracat 386 Milyon Dolar imis. Ihalat ise sirf 2,5 Milyon Dolar imis
https://preview.redd.it/zpwiv6rtlhfd1.png?width=1271&format=png&auto=webp&s=9f1569bd8e3d9a051ea10d97d8e2473f163530f7
CHP belediye ihalelerine kimlerin hala girdigi ortadayken, Somali’ye bu ilgi tesaduf mu? Yoksa yine bir Avrupalinin ve yalakasinin gotu mu yandi?
“Emperyalist” seridinden cikmayin bence. Daha tutarli. Jeopolitik, uluslararasi hukuk falan konusmaya calisinca sefilleri oynuyorsunuz. “Mavi Masal” ve “Mavi Maval” kelimelerini de ozellikle basarili buluyorum kapasitenize bakinca.
Somali başkanının oğluna hapisten çıkma kartı veriyor
Somali Turkiye iliskilerinde bilmedigimiz saibeler var.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54868233.amp
Turkiye Somali’nin IMF borcunu da odedi? Bunun ulkeye me gibi katkisi var kimse bir aciklama yapmadi?
Ayranımız yok içmeye amk
Çünkü batılı ülkeler Afrika ülkelerini yıllardır sömürüyor. Somalililer sünni müslüman ve Avrupa’lılara güvenmiyorlar. Bölge önemli bir tarım ve lojistik potansiyeline sahip, Türkiye de şu anda iyi ilişkiler geliştirip stabilite oluşturmaya yardım ederek ileride bölgede yer tutmaya, bölgeyle ticaretini arttırmaya çalışıyor.